Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
- Tom's time behind bars is over.
Saldırıların ardındaki kimdi?
- Who was behind the attacks?
Tom koltuğunda geriye doğru yaslandı ve ellerini başının arkasına koydu.
- Tom leaned back in his chair and put his hands behind his head.
Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
- Chris risks falling behind in the science class.
Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
- They decided to leave extra food behind.
Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.
- Somebody left his umbrella behind.
Beni arkada bırakmayın!
- Don't leave me behind!
Önce Mary yürüdü, ve Tom arkada geldi.
- Mary walked first, and Tom came behind.
Tom Mary'ye arkadan sarıldı.
- Tom hugged Mary from behind.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Bu, programın gerisinde.
- It's behind schedule.
Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.
- I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.
Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
- There was a large garden behind the house.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Tren bugün on dakika geç kaldı.
- The train is ten minutes behind today.
Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi.
- Tom spent a few years behind bars.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes behind.
Maria Sharapova, Williams kardeşlerin ardından, üçüncü en başarılı aktif kadın tenis oyuncusudur.
- Maria Sharapova is the third most successful active women's tennis player, behind the Williams sisters.
Güneş bulutların ardından çıktı.
- The sun came out from behind the clouds.