التركية - الإنجليزية
تعريف kuzenler في التركية الإنجليزية القاموس.
- cousins
Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
-Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
How old are your cousins?
-Kuzenlerin kaç yaşında?
- plural of cousin
- kuzen
- cousin
Tom and his cousin went into business together.
-Tom ve kuzeni birlikte işe gitti.
George has two cousins; one lives in Germany and the other in Switzerland.
-George'un iki kuzeni var; biri Almanya'da ve diğeri İsviçre'de yaşıyor.
- kuzen
- niece
I play a lot with my cousins, nieces and nephews.
-Kuzenlerim, kız yeğenlerim ve erkek yeğenlerimle çok oynuyorum.
- kuzen
- (Kısaltma) coz
- Kuzen
- cuz
- kuzen
- once-removed
- kuzen
- first cousin
First cousins are too close for marriage.
-İlk kuzenler evlilik için çok yakındırlar.
Tom is Mary's first cousin.
-Tom Mary'nin ilk kuzenidir
- kuzen
- german cousin
- kuzen
- (male) cousin
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kuzenler في التركية التركية القاموس.
- kuzen
- Teyze, dayı, hala veya amcanın erkek çocuğu, erkek yeğen, bole
- Kuzen
- böle