التركية - الإنجليزية
تعريف kuliste في التركية الإنجليزية القاموس.
- backstage
I met them backstage.
-Onlarla kuliste karşılaştım.
We weren't allowed backstage.
-Bize kuliste izin verilmedi.
- Kulis
- backstage
Tom went backstage to see if he could meet some of the band members.
-Tom orkestra üyelerinden bazıları ile tanışıp tanışamayacağını görmek için kulise gitti.
After the performance, she went backstage.
-O, gösteriden sonra kulise gitti.
- kulis
- lobby
- kuliste beklemek
- wait in the wings
- kulis
- (Tiyatro) green room
- kulis
- coulisse
- kulis
- greenroom
- kulis
- the hidden aspects of a matter
- kulis
- curb exchange
- kulis
- wings
- kulis
- backstage, wings
- kulis
- offstage
- kulis
- link
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kuliste في التركية التركية القاموس.
- KULİS
- (Hukuk) Tiyatro sahnesi arkası; meclis koridoru; bir işin bilinmeyen yönleri
- kulis
- Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması
- kulis
- Borsa dışında alışveriş yeri
- kulis
- Tiyatro'da sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm
- kulis
- Tiyatroda, sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm
- kulis
- Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer