التركية - الإنجليزية
تعريف kopma في التركية الإنجليزية القاموس.
- rupture
- snap
- breaking off
- split up
- breaking off, coming apart
- sunderance
- breaking away
- split
- sunder
- breking off, breakaway, rupture, snap
- outburst
- (Biyokimya) deletion
- breakaway
- (Biyokimya) fission
- (Pisikoloji, Ruhbilim) detachment
- fracture
- breaking
- (Sosyoloji, Toplumbilim) dissociation
- (Nükleer Bilimler) tensile
- failure
- kopmak
- break away
Scotland wants to break away from England.
-İskoçya, İngiltere'den kopmak istiyor.
- kopmak
- break
Scotland wants to break away from England.
-İskoçya, İngiltere'den kopmak istiyor.
Your boyfriend is a problematic person, but that's not a good enough reason to give up or break off your relationship.
-Erkek arkadaşın sorunlu bir kişi ama bırakmak ya da kopmak için yeterince iyi bir neden değil.
- kopmak
- come off
- kopmak
- break off
Your boyfriend is a problematic person, but that's not a good enough reason to give up or break off your relationship.
-Erkek arkadaşın sorunlu bir kişi ama bırakmak ya da kopmak için yeterince iyi bir neden değil.
- kopma dayanımı
- tensile strength
- kopma mukavemeti
- (Mühendislik) tensile strength
- kopma açısı
- angle of rupture
- kopma dayancı
- breaking strength
- kopma dayanıklılığı
- ultimate tensile stress
- kopma direnci
- breaking strength
- kopma esnemesi
- elongation at break
- kopma gerilimi
- breaking tension
- kopma gücü
- tearing strength
- kopma kuvveti
- ultimate tensile strength
- kopma modülü
- modulus of rupture
- kopma mukavemeti
- breaking strength
- kopma noktası
- point of break
- kopma noktası
- yield point
- kopma uzaması
- elongation at rupture
- kopma uzunluğu
- breaking length
- kop
- come off
One of the buttons has come off my coat.
-Düğmelerden biri paltomdan koptu.
A button has come off my coat.
-Ceketimden bir düğme koptu.
- kopmak
- to come off; to break off; to snap; (fırtına, savaş, vb.) to break out; to ache badly
- kopmak
- {f} split
- kopmak
- {f} snap
- kopmak
- break out
- kopmak
- give way
- kopmak
- go
- kopmak
- shear off
- kopmak
- ache badly
- kopmak
- come
- kopmak
- fly off
- kopmak
- tear
- kopmak
- sever
- kopmak
- {f} separate
- aktif kopma
- active failure
- birden kopma
- instantaneous rupture
- direkt kopma testi
- (Tarım) direct shear test
- etkin kopma
- active failure
- hortum kopma supabı
- hose break valve
- kopmak
- (fırtına) blow up
- kopmak
- to ache terribly
- kopmak
- to break off, fall off: Fırtınada meşenin bir dalı koptu. During the storm a limb broke off the oak tree
- kopmak
- (düğme) fly off
- kopmak
- (for a noisy or dangerous event) to break out, begin
- kopmak
- part
- kopmak
- rupture
- kopmak
- to break/snap in two, break, snap
- kopmak
- prov. to run
- kopmak
- detach
- kopmak
- sunder
- siyasi partiden kopma
- cave
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف kopma في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- Kop
- a terrace at a football ground, originally for standing spectators, though all-seater stadia have been mandatory for larger UK clubs since 1994
- kop
- Hill; mountain
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kopma في التركية التركية القاموس.
- Kopmak işi
- (Osmanlı Dönemi) İNFİSAM
- kop
- insan ve hayvan vücudunda çıkan kabarcık,şiş
- kop
- Doğu Anadolu'da bir dağ ve geçit
- kopmak
- Uzaklaşmak, kurtulmak
- kopmak
- Gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak: "İçerde feryatlar koptu."- S. F. Abasıyanık
- kopmak
- Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak
- kopmak
- Birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak
- kopmak
- Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak
- kopmak
- Yerinden ayrılmak
- kopmak
- Uzaklaşmak, kurtulmak. Çok ağrımak
- kopmak
- Çok ağrımak
- kopmak
- Gövdeden ayrılmak
- kopmak
- Koşmak, hızla gitmek