Generally speaking, distance runners are less flexible than sprinters.
- Genel anlamda, mesafe koşucuları kısa mesafe koşucularından daha az esnektir.
These birds don’t fly well but they are excellent runners.
- Bu kuşlar iyi uçmaz ama harika koşuculardır.
The runners poured water over their heads.
- Koşucular suyu kafalarına döktü.
Next to him, I'm the fastest runner in our class.
- Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.
These birds don’t fly well but they are excellent runners.
- Bu kuşlar iyi uçmaz ama harika koşuculardır.
They are running in the park.
- Onlar parkta koşuyorlar.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
You see, I've got only these two castles, one hundred hectares of land, six cars, four hundreds heads of cattle and twenty racer horses...
- Bakın, benim sahip olduklarım sadece bu iki kale, yüz hektar arazi, altı araba, dört yüz baş sığır ve yirmi koşu atı...
Some famous foreign runners entered that race.
- Bazı ünlü yabancı koşucular o yarışa girdi.
Don't run about wildly in the room.
- Odada çılgın gibi koşuşturma.
Running is good for your health.
- Koşu sağlığınız için iyi.
My older sister goes jogging every day.
- Ablam her gün koşuya gider.
I always tie my shoes tightly before I go jogging.
- Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.