Tom found the door locked.
- Tom kapıyı kilitli buldu.
Really? I had locked it up before I went out.
- Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim.
Tom locked his keys in his car.
- Tom arabasındaki anahtarları kilitledi.
Jim turned the key in the lock.
- Jim kilitin içinde anahtarı çevirdi.
I remember locking the door.
- Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.
The locking mechanism has jammed.
- Kilitleme mekanizması sıkıştı.
There's a padlock on the door.
- Kapıda bir asma kilit var.
To secure his locker, he uses a padlock.
- O, dolabını korumak için bir asma kilit kullanır.
Tom put new locks on all his doors.
- Tom bütün kapılarına yeni kilitler taktı.
Dan changed the locks of his house.
- Dan evinin kilitlerini değiştirdi.
Her friends had to padlock the freezer to prevent her from eating ice cream.
- Arkadaşları onun dondurma yemesini engellemek için buzluğa asma kilit takmak zorunda kaldılar.