التركية - الإنجليزية
تعريف kişiselleştirerek في التركية الإنجليزية القاموس.
- personalizing
- present participle of personalize
- kişisel
- personal
Because the personal computer here cannot change the system, nothing can be done.
-Buradaki kişisel bilgisayar sistemi değiştiremediği için hiçbir şey yapılamaz.
Weight increase is the easiest method for personal development.
-Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.
- kişisel
- private
- kişisel
- {s} individual
She had an individual style of speaking.
-Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
- kişisel
- proper
- kişisel
- respective
- kişisel
- self
Self-publishing is a way to talk to the public.
-Kişisel yayıncılık, halkla konuşmanın bir yoludur.
Self-publishing may be an attractive option.
-Kişisel yayıncılık çekici bir seçenek olabilir.
- kişisel
- intimate
- kişisel
- personal, individual
- kişisel
- closet
- kişisel
- personnel
- kişisel
- singular
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kişiselleştirerek في التركية التركية القاموس.
- kişisel
- Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin, kişinin kendi malı olan, şahsi, zati: "Kimse ... kişisel çıkar yahut nüfuz sağlamak amacıyla dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez..."- Anayasa
- kişisel
- Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin, kişinin kendi malı olan, şahsî, zatî
المصطلحات ذات الصلة
kişiselleştirerek
الواصلة
ki·şi·sel·leş·ti·re·rekResimler
السابق
المفضلات