kişisel eşya

listen to the pronunciation of kişisel eşya
التركية - الإنجليزية
goods and chattels
belongings

They are all my personal belongings. - Onların hepsi benim kişisel eşyalarım.

Tom put all his belongings in a small suitcase. - Tom tüm kişisel eşyalarını küçük bir valize koydu.

(Askeri) personal effects
belonging

Tom put all his belongings in a small suitcase. - Tom tüm kişisel eşyalarını küçük bir valize koydu.

Are these all your belongings? - Bütün bunlar kişisel eşyalarınız mı?

kişisel eşya
المفضلات