Tom got eight hours of uninterrupted sleep.
- Tom kesintisiz sekiz saat uyudu.
Although I slept uninterrupted for 12 hours last night, I still feel pretty tired.
- Dün gece on iki saat kesintisiz uyumama rağmen hala oldukça yorgun hissediyorum.
Nonstop flights are almost always more expensive.
- Kesintisiz uçuşlar neredeyse her zaman daha pahalıdır.
This plane flies nonstop to Tokyo.
- Bu uçak Tokyo'ya kesintisiz uçar.
He doesn't allow interruptions.
- O, kesintilere izin vermez.
Discussion resumed after a short interruption.
- Kısa bir kesintiden sonra tartışma yeniden başladı.
Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
There's been a power cut.
- Bir elektrik kesintisi vardı.
Her job was eliminated due to budget cutbacks.
- Onun işi bütçe kesintileri yüzünden tasfiye edildi.
The library near my house is now open only three days a week due to budget cutbacks.
- Evimin yanındaki kütüphane bütçe kesintileri yüzünden şimdi haftada yalnızca üç gün açık.