التركية - الإنجليزية
تعريف kesik kesik في التركية الإنجليزية القاموس.
- fitfully
- brokenly
- 1. gaspingly; in sporadic outbursts. 2. sporadic and truncated
- intermittent
- intermittently
- spasmodic
- by jerks
- by snatches
- intermission
- staccato
- gusty
- in snatches
- kesik
- cut
The power has been cut off since this morning.
-Bu sabahtan beri elektrik kesik.
How deep are the cuts?
-Kesikler ne kadar derin?
- kesik kesik havlamak
- yelp
- kesik kesik çizgi
- (Matematik) dashed line
- kesik kesik parlamak
- glisten
- kesik
- incision
- derin kesik
- laceration
- kesik
- broke
- kesik
- (Otomotiv) cutout
- kesik
- penniless
- kesik
- ogle
- kesik
- (Biyokimya) scission
- kesik
- clipping
- kesik
- cutting
- kesik
- out
- kesik alt çizgi
- (Bilgisayar) dash underline
- kesik aralığı
- (Tekstil) vent
- kesik atmak
- (Argo) mash-eye
- kesik atmak
- ogle
- kesik atmak
- (Argo) get-the-eye
- kesik atmak
- (Argo) googly-eyes
- kesik atmak
- (Argo) pash-eye
- kesik atmak
- (Argo) sheep's-eyes
- kesik dikiş
- tack weld
- kesik elyaf
- (Tekstil) staple
- kesik koni
- (Matematik) sectional plane
- kesik koni
- frustum
- kesik kuyruk
- bob
- kesik kuyruklu
- cocktail
- kesik olma
- discontinuity
- kesik piramit
- (Matematik) truncated pyramid
- kesik piramit
- frustum-pyramid
- kesik çalışma
- (İnşaat) jog
- kesik çatma
- (Matematik) truncated pyramid
- kesik çizgi
- (Bilgisayar) dashes
- kesik çizgi stili
- (Bilgisayar) dash style
- kesik çizgi stilleri
- (Bilgisayar) dash styles
- kesik çizgiler
- boundary lines
- kesik çizgiler
- (Bilgisayar) dashes
- kesik çizgili
- (Bilgisayar) dashed
- kesik çizgili doğru
- dotted line
- uzun kesik
- slash
- kesik atmak
- come-up-and-see-me-sometime-look
- kesik dikiş kaynak
- (İmalat) Tack weld
- eski kulağı kesik
- slang 1. old woman-chaser. 2. one who has experienced much
- kesik
- disconnected
- kesik
- snick
- kesik
- cut (through or off)
- kesik
- skim milk curds
- kesik
- broken
- kesik
- (newspaper, magazine) clipping
- kesik
- gash
- kesik
- slit
- kesik
- broken off, interrupted
- kesik
- interrupted
- kesik
- slash
- kesik
- curdled, sour
- kesik
- off
The electricity is off at the moment.
-Şu an elektrikler kesik.
The power has been off since this morning.
-Bu sabahtan beri elektrik kesik.
- kesik
- slang bad (situation)
- kesik
- (a) cut, cut place
- kesik
- cut; off, out; curdled, coagulated; interrupted; broke, penniless; cutting, clipping; cut, incision; ogle
- kesik
- (Geometri) truncated
- kesik
- (gas, electricity, water) that has been cut off
- kesik alınlık
- (İnşaat) broken pediment
- kesik atan kimse
- slitter
- kesik atmak
- to ogle
- kesik dalga testi
- chopped wave test
- kesik devre aşırı gerilimi
- (Elektrik, Elektronik) cutting over voltage
- kesik durgu
- (Muzik) interrupted cadence
- kesik hat
- (Askeri) interrupted line
- kesik hat
- (Askeri) pecked line
- kesik iplik
- thrown off yarn
- kesik koni
- truncate cone
- kesik koni elek
- conical screen
- kesik kuyruk
- (at) bob
- kesik nefes
- spasmodic breathing
- kesik olarak
- disconnectedly
- kesik piramit
- truncate pyramid
- kesik sözcük short form of
- a word
- kesik süt peyniri
- (Tarım) green cheese
- kesik tempolu caz müziği
- ragtime
- kesik tempolu caz müziği
- rag
- kesik uçlu kanat
- (Havacılık) clipped wing
- kesik var
- I have a cut
- kesik ve kuvvetli
- staccato
- kesik ve tiz bir havlama
- yip
- kesik yeri dikmek
- sew something up
- kesik yol çizgisi
- (Otomotiv) broken line
- kesik çizgili dikey
- (Bilgisayar) dashed vertical
- kuyruğu kesik hayvan
- bobtail
- tepesi kesik
- truncated
- ucu kesik
- truncated
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kesik kesik في التركية التركية القاموس.
- Ara vererek ve kısa kısa
- ARALIKLI
- KESiK
- Parası olmayan
- KESiK
- Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
- KESiK
- Kesilmiş olan yer
- KESiK
- Kesilerek bozulmuş olan
- KESiK
- Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek
- KESiK
- Kısa. Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik
- KESiK
- Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür: "İçinde bir gazete kesiği var."- F. R. Atay
- KESiK
- Kesilmiş olan: "Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük, fakat çok dinç ve güzel bir nineydi."- H. E. Adıvar
- kesik
- Tarlayı sulamak için arıktaki suyun tarlaya çevrildiği yer
- kesik
- Köye yakın tarla
- kesik
- Köyde sığırların her gün bir aile tarafından sırayla topluca otlatılması
- kesik
- Halk edebiyatımızda hece sayısı 7 ve 8 olan şiirlerin genel adı
- kesik
- Kupür
- kesik
- Ekşimik
- kesik
- Gazete, dergi vb.den kesilmiş yazı, kupür
- kesik
- Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik
- kesik
- Kısa
- kesik
- Kesilmiş olan
- kesik hava
- Halk şiiri dışında yanık ezgili deyiş
- kesik kelime
- Bir bölümü kesilerek kullanılan söz
- kesik kerem
- Âşık Kerem'in ezgilerinde görülen yanık türkü dalı
- kesik koni
- Bir koninin tabanına paralel bir düzlemle kesilmesinden elde edilen cisim
- kesik piramit
- Bir piramit, tabanına paralel bir düzlemle kesildiğinde taban yönünde kalan cisim
- kesik prizma
- Bir prizmanın bütün yer ayrıtlarını kesen bir düzlemle elde edilen, kesiti ile tabanı arasında kalan cisim
المصطلحات ذات الصلة
kesik kesik
الواصلة
ke·sik ke·sikالنطق
Resimler
السابق
المفضلات