kasırga

listen to the pronunciation of kasırga
التركية - الإنجليزية
whirlwind
hurricane

The American news is reporting that Hurricane Irene is as big as Europe, which is a bit of an exaggeration. - Amerikan haber Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyor, bu biraz abartıdır.

Hurricanes are violent storms. - Kasırga demek azgın fırtına demektir.

tornado

The tornado destroyed the whole village. - Kasırga bütün köyü mahvetti.

The house was destroyed by a tornado. - Ev bir kasırga tarafından tahrip edildi.

twister
whirlwind; tornado; cyclone
squall
typhoon

We couldn't go out because of the typhoon. - Kasırgadan dolayı dışarı çıkamadık.

Japan suffers from typhoons every year. - Japonya her yıl kasırgalardan sıkıntı çeker.

storm

Hurricanes are violent storms. - Kasırga demek azgın fırtına demektir.

Astronomers think the Great Red Spot is a large hurricane-like storm in Jupiter's atmosphere. - Gökbilimciler, Büyük Kırmızı Leke'nin Jüpiter'in atmosferindeki büyük bir kasırga benzeri fırtına olduğunu düşünüyorlar.

cyclone
hurricane, cyclone
twist
vortices
windstorm

The windstorm blew away roofs and uprooted many trees. - Kasırga çatıları uçurdu ve birçok ağacı kökünden söktü.

tourbillion
ripsnorter
whirlwjnd
kasırga merkezi
storm center
ulusal kasırga merkezi
(Meteoroloji) national hurricane center
[der] kasırga, siklon
[Der] hurricanes, cyclones
kasırgalar
tornadoes
التركية - التركية
Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku: "Bu, içimdeki şiiri, kasırgayı, hemen dindirdi."- H. E. Adıvar
çok şiddetli ve çevrintili bir yel
Hızı saatte 120 km'yi aşan çok güçlü fırtına: "Bu ağaç yalnız büyük bir kasırga ile silkeleniyor."- P. Safa
Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku
Hızı saatte 120 km yi aşan çok güçlü fırtına
(Osmanlı Dönemi) İ'SAR
KASIRGA
(Osmanlı Dönemi) Çevrintili rüzgâr. Tozu ve toprağı birbirine katarak, ağaçları sökerek bir an esip kesilen rüzgâr