karyola

listen to the pronunciation of karyola
التركية - الإنجليزية
bedstead, bed
bedstead
bed, bedstead (especially one that has a headboard and a footboard)
bed

I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle. - Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum.

Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key. - Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.

lit
karyola başlığı
headpiece
karyola direği
bedpost
karyola eteği
valance
dört direkli karyola
four poster
odamıza karyola koyabilir misiniz
Could you put a cot in the room
portatif karyola
carry-cot
portatif karyola
cot

Tom is asleep on the cot in the back room. - Tom arka odadaki portatif karyolada uyuyor.

portatif karyola
folding bed
tekerlekli karyola
trundle bed

I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle. - Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum.

التركية - التركية
Üzerine yatak yapılıp yatılan tahta veya metal kerevet: "Babam, karyolasında, arkası üstü, upuzun yatıyordu."- Y. Z. Ortaç
Üzerine yatak yapılıp yatılan tahta veya metal kerevet
Yataklık
(Osmanlı Dönemi) SEDİR
karyola
المفضلات