Look at that mountain which is covered with snow.
 - Karlarla örtülü şu dağa bak.
According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
 - Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
He has done this for profit.
 - O, kar etmek için bunu yaptı.
Robert got a small proportion of the profit.
 - Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..
You're going to catch hell from your wife if she finds out.
 - Karın öğrenirse ondan fırçayı yiyeceksin.
My wife catches colds easily.
 - Karım çok çabuk soğuk kapar.
It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
 - Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
The government decided to impose a special tax on very high incomes.
 - Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
Podgorica is the capital of Montenegro.
 - Podgorica, Karadağ'ın başkentidir.
Karakorum is the early capital city of Mongolia.
 - Karakurum, Moğolistan'ın ilk başkentidir.
I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
 - Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.
When I met Hanako last Sunday, she said she had returned three days before.
 - Ben geçen Pazar Hanako ile karşılaştığımda, üç gün önce döndüğünü söyledi.
They tried very hard to gain an advantage over one another.
 - Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
Perry decided to gain information from Drake.
 - Perry Drake'den bilgi almaya karar verdi.
Air is a mixture of various gases.
 - Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
You can't mix oil and water.
 - Yağ ve suyu karıştıramazsın.
He finally yielded to the request of his wife and bought a house.
 - O sonunda karısının isteğine boyun eğdi ve bir ev satın aldı.
You must not yield to temptation.
 - Günaha karşı boyun eğmemelisin.
This company's profit margin is very big.
 - Bu şirketin kar marjı çok büyük.
This product brought us a large margin.
 - Bu ürün bize büyük bir kar getirdi.
Tom kicked the snow off his boots.
 - Tom karı tekmeleyerek botundan düşürdü.
A group of people started off in snow boots.
 - Bir grup insan kar botlarıyla yola koyuldular.
AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
 - AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.
His wife now had to take care of his grandfather, not to mention their two children.
 - İki çocuğu şöyle dursun, karısı şimdi onun büyük babasına bakmak zorundaydı.
The game was delayed on account of snow.
 - Maç kar nedeniyle ertelendi.
Our train was delayed on account of the heavy snow.
 - Bizim tren yoğun kar nedeniyle ertelendi.
This bacteria is resistant to every available antibiotic.
 - Bu bakteri mevcut tüm antibiyotiklere karşı dirençli.
The bus service won't be available until the snow has melted.
 - Kar eriyinceye kadar otobüs servisi mevcut olmayacak.
My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.
 - Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
Mary likes watermelons more than melons.
 - Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever.
My sister likes melons and so do I.
 - Kız kardeşim kavun sever ve ben de.