He decided to quit smoking.
 - Sigarayı bırakmaya karar verdi.
She decided to quit her job.
 - İşinden ayrılmaya karar verdi.
Tom is having a hard time deciding what to wear to the party.
 - Tom partide ne giyeceğine karar vermede zorlanıyor.
Tom had trouble deciding what to do next.
 - Tom'un daha sonra ne yapacağına karar verme sorunu vardı.
He decided to quit smoking.
 - Sigarayı bırakmaya karar verdi.
Mary decided never to see him any more.
 - Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
The verdict is something only a jury can decide.
 - Hüküm sadece jüri tarafından karar verilebilen bir şeydir.
Let's decide on the places we'll visit.
 - Ziyaret edeceğimiz yere karar verelim.
In the first place we have to decide on the name.
 - İlk olarak isim üzerinde karar vermek zorundayız.
We should determine what is to be done first.
 - Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz.
I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.
 - Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.
 - Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
 - Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.