kani

listen to the pronunciation of kani
التركية - الإنجليزية
canine
(someone) who accepts what fate metes out to him
(someone) who is content with little
(someone) who is content with what he has
convinced, persuaded
confident
kani olmak
to be convinced, to believe
kani olmak
1. to be convinced of (something). 2. to be content with little; to be content with. 3. to accept what fate metes out to one
kırk yıllık Kâni, olur mu Yani
(Atasözü) Can a leopard change its spots?
kırk yıllık yani olur mu kâni
can the leopard change its spots
التركية - التركية
Hızarcı tezgahı
Kanmış, inanmış
Kinayeli konuşan, dokunaklı ve iğneli söz söyleyen
KANİ
(Hukuk) İkna olmuş; inanmış; kanaat sahibi olmuş
KÂNİ
(Osmanlı Dönemi) (Kinaye. den) Dokunaklı ve iğneli söz söyleyen. Kinayeli konuşan
KANİ'
(Osmanlı Dönemi) Kanmış. İnanmış. Tatmin olmu
KANİ'
(Osmanlı Dönemi) (A, uzun okunur) Kanaat eden. Kendinde olan helâla razı olup, başkasının hiçbir şeyine göz dikmeyen
kani olmak
İnanmak, kanmak
kani
المفضلات