kaleci

listen to the pronunciation of kaleci
التركية - الإنجليزية
goalkeeper

For today's match, Tom is the goalkeeper. - Bugünkü maç için Tom kalecidir.

When the goalkeeper touched the ball, the referee awarded the other team a corner kick. - Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.

keeper

The first time Tom brought Mary home, his mother said, This one's a keeper. - Tom ilk kez Mary'yi eve getirdiğinde onun annesi bu bir kaleci. dedi.

goalkeeper, goalie
stumper
goalie

Is it hard being a goalie? - Bir kaleci olmak zor mu?

Tom is a really good goalie. - Tom gerçekten iyi bir kaleci.

goaltender
التركية - التركية
Topun kaleye girmesini önlemeye çalışan oyuncu: "Sonra topu en yükseğe kaleciler vurur, çıkarırlar."- H. Taner
Bazı oyunlarda kalenin önünde duran, topun kaleye girmesini önlemekle görevli oyuncu
kaleci eldiveni
Top tutmayı kolaylaştıran kalın eldiven
الإنجليزية - التركية
türkiyenin en iyi kalecesi volkan
kaleci
المفضلات