kaldırılıyor

listen to the pronunciation of kaldırılıyor
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) removing
present participle of remove
{i} act of taking off, act of shedding; act of taking away; elimination; ejection, dismissal
kaldır
uninstall
kaldır
cock up
kaldır
{f} removed

She removed the papers from the desk. - Kağıtları masadan kaldırdı.

There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed. - Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.

kaldır
deinstall
kaldır
(Bilgisayar) dismount
kaldır
(Bilgisayar) remove

She removed the dishes from the table. - Bulaşıkları masadan kaldırdı.

First, remove the burrs. - Önce çapakları kaldırın.

kaldır
(Bilgisayar) unmount
kaldır
{f} lift

The policeman lifted the box carefully. - Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.

He wouldn't even lift a finger. - Bir parmağını bile kaldırmazdı.

kaldır
raise up
kaldır
{f} lifting

Tom is lifting weights. - Tom ağırlık kaldırıyor.

My wrists were sore after lifting wieghts. - Ağırlıklar kaldırdıktan sonra bileklerim ağrıdı.

kaldır
{f} cock
kaldır
hoick
kaldır
uncheck
kaldır
upheave
kaldır
(Biyoloji) erect
kaldır
raiseup
kaldır
hoicks
kaldır
unchecked
kaldırılıyor
المفضلات