kafatası

listen to the pronunciation of kafatası
التركية - الإنجليزية
skull

She keeps a human skull on her desk. - O, masasında bir insan kafatası tutuyor.

Tom has a tattoo of a skull on his chest. - Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.

cranium (in medical use)
cranial
cranium
skull, cranium
brainpan
scalp
brain pan
kafatası avcısı
bounty hunter
kafatası bilimi
phrenology
kafatası iç yüzeyi
endocrane
kafatası kemik tabakalarından biri
table
kafatası kemik tabakalarından biri
tablature
kafatası yan kemiği
parietal bone
kafatası yan kemiği
parietal
kafatas
skull

She keeps a human skull on her desk. - O, masasında bir insan kafatası tutuyor.

The majority of animals have skulls. - Hayvanların çoğunun kafatası vardır.

kafatas
brainpan
kafatas
cranium
onikinci kafatası siniri
(Anatomi) twelfth cranial nerve
çatlak kafatası
fractured skull
التركية - التركية
Nazım Hikmet'in üç perdelik oyunu
İnsanda ve omurgalılarda içinde beyin bulunan, başın kemik bölümü, kafa içi
İnsanda ve omurgalılarda içinde beyin bulunan, başın kemik bölümü, kafa içi, baş çanağı
insan ve omurgalılarda içinde beyin bulunan, başın kemik bölümü
kafa içi
kafatası
المفضلات