kafasını

listen to the pronunciation of kafasını
التركية - الإنجليزية

تعريف kafasını في التركية الإنجليزية القاموس.

kafasını karıştırmak
confuse
kafa
head

The mistake cost him his head. - Hata onun kafasına mal oldu.

The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise. - Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

kafa
mind

It took a load off my mind when our team won the championship. - Takımımız şampiyonluğu kazandığında kafam rahatladı.

You've got a one-track mind. - Kafan tek taraflı çalışıyor.

kafasını karıştırmak
disorient
kafasını karıştırmak
perturb
kafasını karıştırmak
confound
kafasını dinlemek
(deyim) Have peace of mind, possess one's soul in peace
kafasını kırmak
crack head
kafasını meşgul etmek
Preoccupy, take up someone's attention, prey on someone's mind
kafasını dinlemek
possess one's soul in peace
kafasını dinlendirmek
disburden one's mind
kafasını karışmış
confounded
kafasını karıştırmak
derange
kafasını karıştırmak
to perplex, to puzzle, to confuse, to muddle, to baffle
kafasını karıştırmak
puzzle
kafasını karıştırmak
bemuse
kafasını karıştırmak
obfuscate
kafasını karıştırmak
mix up
kafasını karıştırmak
befog
kafasını kaşıyacak vakti olmamak
to be too busy to think, not to have time to turn around
kafasını kesmek
behead
kafasını kullanmak
to use one's life
kafasını kullanmak
to use one's head
kafasını kurcalamak
to make (one) think
kafasını kurcalamak
to worry, to preoccupy
kafasını kurcalamak
preoccupy
kafasını kızdırmak
to make angry, to drive sb mad
kafasını kızdırmak
to make (someone's) blood boil
kafasını meşgul etmek
to engage sb's attention
kafasını patlatmak
to crown
kafasını rahatlatmak
relieve one's mind
kafasını takmak
to have a bee in one's bonnet (about)
kafasını taştan taşa çarpmak/vurmak
1. to regret bitterly a lost opportunity. 2. to feel very remorseful
kafasını toparlamak
collect one's thoughts
kafasını toplamak
to collect one's thoughts
kafasını uçurmak
to behead
kafasını vurmak
to behead
kafasını çevirip bakmak
look round
kafasını ütülemek
to talk sb's head off
kafasını şişiren balık
pout
kafasını şişiren balık
pouter
kafasını şişirmek
din
kafasını şişirmek
to talk sb's head off
kafa
conk
kafa
onion
kafa
potato
kafa
brains

He's racking his brains about how to deal with the matter. - O, sorunu nasıl halledeceği hakkında kafa yoruyor.

Tom has been racking his brains for a solution to the problem. - Tom soruna bir çözüm için kafa patlatıyor.

kafa
bean
kafa
chump
kafa
intelligence
kafa
cast of mind
kafa
tete
kafa
crumpet
kafa
butt
kafa
noddle
kafa
headpiece
kafa
(Argo) lemon
kafa
to head
kafa
{i} end

We're at our wits' end. - Kafamız allak bullak olmuş durumda.

kafa
head in
kafa
a large marble, shoooter
kafa
noggin
kafa
coconut
kafa
pate
kafa
sconce
kafa
costard
kafa
noodle
kafa
poll
kafa
head, nut; mind, brain, brains, intelligence, head
kafa
mind, mental attitude
kafa
savvy
kafa
knob
kafa
nob
kafa
nut

Tom is a conspiracy nut. - Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.

kafa
loaf
kafa
sconee
kafa
skull

The majority of animals have skulls. - Hayvanların çoğunun kafatası vardır.

A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween. - Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.

التركية - التركية

تعريف kafasını في التركية التركية القاموس.

KAFA
(Osmanlı Dönemi) Akıl, zekâ, anlayı
KAFA
(Osmanlı Dönemi) Ense, arka
KAFA
(Osmanlı Dönemi) (C.: Akfâ) Baş. Kafa
Kafa
(Osmanlı Dönemi) ZİHNİYYET
kafa
Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak gibi organların bulunduğu vücudun en ön bölümü
kafa
İnsan başı, ser
kafa
Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin: "Kafasının faaliyetini fikirden ziyade işe vermiş."- Y. K. Beyatlı
kafa
Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet: "Kalbi ve kafasıyla daima yeni, daima genç kaldı."- Y. Z. Ortaç
Kafa
(Osmanlı Dönemi) KAFN
kafa
Mekanik bir bütünün parçası
kafa
Cevizin büyük boyu
kafa
Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu
kafa
Bellek
kafa
Baş (özellikle insan başı), ser
kafa
Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet
kafa
Demet haline getirilmiş tütün yapraklarının baş kısmı
kafa
Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin
kafa
Fıçı ve bidonların boşaltılmasında kullanılan bir çeşit sapan