His behavior angered the policeman.
- Onun davranışı polisi kızdırdı.
Her words angered him.
- Onun sözleri onu kızdırdı.
His girlfriend is Japanese.
- Onun kız arkadaşı Japon.
Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
- Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
The girl released the birds from the cage.
- Kız kuşları kafesten serbest bıraktı.
He looks like the yellow angry bird.
- O sarı kızgın kuş gibi görünüyor.
He was impatient to see his daughter.
- Kızını görmek için çok sabırsızdı.
I'm Helen Cartwright's daughter.
- Ben, Helen Cartwright'ın kızıyım.
That girl whose hair is long is Judy.
- Saçı uzun olan kız Judy.
That girl who has long hair is Judy.
- Uzun saçlı o kız Judy'dir.
Do those girls wear white skirts?
- O kızlar beyaz etek mi giyiyor?
These girls use white skirts.
- Bu kızlar beyaz gömlek kullanıyor.
There was once upon a time an old Queen whose husband had been dead for many years, and she had a beautiful daughter.
- Biz zamanlar kocası yıllar önce ölmüş olan yaşlı bir kraliçe vardı ve onun da güzel bir kızı vardı.
Once upon a time there lived a king and queen who had three very beautiful daughters.
- Bizr zamanlar, üç çok güzel kızı olan bir kral ve kraliçe yaşardı.
Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.
- Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
There was enormous resentment over high taxes.
- Yüksek vergiler hakkında büyük bir kızgınlık vardı.
That girl who's wearing a scarf is a virgin.
- Bir eşarp takan o kız bakire.
I want to marry a virgin girl.
- Bakire bir kızla evlenmek istiyorum.
I sometimes wonder if I am a girl.
- Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
He married a Canadian girl.
- O, Kanadalı bir kızla evlendi.
I like roast chicken.
- Fırında kızartılmış tavuğu severim.
Dad uses fire to roast a chicken.
- Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.
The female student that sat in front of the teacher is from Germany.
- Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
In November of 1996, Mars Global Surveyor began a 10 month mission to the Red Planet.
- Mars Global Surveyor Kasım 1996'da kızıl gezegene olan 10 aylık bir göreve başladı.
I'm beginning to miss my girlfriend.
- Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.
What's your mother's maiden name?
- Annenin kızlık soyadı nedir?
Mary went back to using her maiden name.
- Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
Mary's maiden name is Jackson.
- Mary'nin kızlık soyadı Jackson'dur.
Mary went back to using her maiden name.
- Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.
- Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
I like roast chicken.
- Fırında kızartılmış tavuğu severim.
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
- Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Mary wore bunny slippers.
- Mary kız terlikleri giydi.
Jill is the only girl in our club.
- Jill Kulübümüzde tek kız.