kızışmak

listen to the pronunciation of kızışmak
التركية - التركية
Zorlu, sert, kızışık bir durum almak, şiddetlenmek
Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak
Eş isteme zamanı gelmek, kösnümek
Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek
Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak
Hızlanmak, hareketlenmek
Zorlu, sert, kızışık bir durum almak, şiddetlenmek: "Politika münakaşaları ve birbirine yapılan şakalar bazen dayaklı kavgalara meydan açacak derecede canlanıp kızışır."- R. N. Güntekin
Islaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak
Hızlanmak, hareketlenmek: "... oyun kızıştı mı kunduralarını atar, yalın ayak oynardı."- H. Taner
kızış
Kızma işi veya biçimi
kızışma
Kızışmak işi
kızışma
Kedilerin cinsel eğilimlerinin arttığı dönem
kızışmak
المفضلات