kınanmak

listen to the pronunciation of kınanmak
التركية - الإنجليزية
to be condemned, be censured
kına
(Turizm) henna night
kınanma
denunciation
Kına
alcanna
Kına
hena
Kına
alkanet
kına
condemn

The doctors were wrong to condemn the couple. - Doktorlar çifti kınamakta hatalıydılar.

The government's actions were condemned worldwide. - Hükümetin etkinlikleri dünya çapında kınandı.

kına
henna
kına
henna, Egyptian privet, Jamaica mignonette
kına
censure

Many topics were discussed during the interview, but some of them were censured. - Görüşme boyunca birçok konu görüşüldü ama bazıları kınandı.

التركية - التركية
Kınama işi yapılmak
KINA
(Osmanlı Dönemi) Râzı olmak, kabul etmek
Kına
rakan
Kına
(Osmanlı Dönemi) YÜRNA
Kına
(Osmanlı Dönemi) ULLAME
Kına
hınna
Kına
hına
Kına
(Osmanlı Dönemi) HİZAB
Kına
(Osmanlı Dönemi) RAD'
kına
Saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
kına
Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz: "Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu."- A.Gündüz
kına
Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
kına
Aynı adı taşıyan ağacın kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boy amakta kullanılan toz
kınanma
Kınanmak işi
kınanmak
المفضلات