istihsal

listen to the pronunciation of istihsal
التركية - الإنجليزية
(Hukuk) procurement
production üretim
procure
istihsal teknisyeni
production technician
istihsal etmek
to produce üretmek
istihsal etmek
to produce
التركية - التركية
Çıkarma, elde etme. Üretim, üretme: "Eskiden İstanbul istihlak ile yaşarken şimdi istihsalle yaşamak mecburiyetindedir."- Y. K. Beyatlı
Çıkarma, elde etme
Üretim, üretme
İSTİHSAL
(Hukuk) Üretim
İSTİHSAL
(Osmanlı Dönemi) Hasıl etmek. Husule getirmek. Elde etmek. Üretmek
istihsal teknisyeni
Belirlenen standartlara uygun planlanan zaman ve kalitede belirli ürünlerin üretim çalışmalarına Üretim Mühendisinin yönetimi altında nezaret eden kişi
istihsal etmek
Elde etmek
istihsal etmek
Üretmek
istihsal
المفضلات