التركية - الإنجليزية
تعريف isabetsiz في التركية الإنجليزية القاموس.
- inexact, inappropriate, untimely
- inappropriate,ineffective
- untimely
- impolitic
- isabet
- hit
The plane has hit several air pockets.
-Uçak birkaç hava boşluğuna isabet etti.
Fortunately, the shark bite didn't hit any major arteries.
-Neyse ki, köpekbalığı ısırığı herhangi bir büyük artere isabet etmedi.
- isabet
- incidence
- isabet
- falling to
- isabet
- all the better
- isabet
- hitting
- isabet
- hitting the mark, hit; well-timed action/word; falling to
- isabet
- happy encounter
- isabet
- Well done!
- isabet
- hitting (the mark)
- isabet
- felicitous
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف isabetsiz في التركية التركية القاموس.
- Yerinde olmayan, uygun olmayan, yersiz
- isabet
- Piyango vb
- isabet
- Güzel rastlantı. "Çok güzel", "iyi oldu!" gibi anlamlarda kullanılır
- isabet
- Yerindelik, yanılmazlık
- isabet
- Şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma
- isabet
- Hedefi vurma
- isabet
- Yanılmazlık
- isabet
- Yerinde olma, yanılmazlık
- isabet
- Güzel rastlantı
- isabet
- "Çok güzel", "iyi oldu!" gibi anlamlarda kullanılır
- isabet
- Hedefe varma, hedefi vurma
- isabet
- şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma. Öneri, düşünce veya söz, yerinde olma
- İSABET
- (Osmanlı Dönemi) Doldurmak
- İSABET
- (Osmanlı Dönemi) Ecir, mükâfât, karşılık vermek
- İsabet
- (Osmanlı Dönemi) NEVB