Bunu üzerine takmadan önce bu elbiseyi ütülemek zorundayım.
- I have to iron this dress before putting it on.
Tüm gömleklerinizi ütülemek birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to iron all your shirts.
Altın demirden daha ağırdır.
- Gold is heavier than iron.
Altın demirden daha ağırdır.
- Gold's heavier than iron.
Bu kumaş iyi ütülenir.
- This cloth irons well.
Gömleğin ütülenmesi gerekiyor.
- The shirt needs ironing.
Tom elbiselerini ütüledi.
- Tom ironed his clothes.
Bu kumaş iyi ütülenir.
- This cloth irons well.
Bu kupa demirden yapılmıştır.
- This mug is made of iron.
Köprü demirden yapılmış.
- This bridge is made of iron.
Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var.
- Tom has an ironclad alibi for the night of Mary's murder.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
- This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
- This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
Demir altından daha serttir.
- Iron is harder than gold.
Sorunu gidermek için bazı detaylar var.
- There are some details to iron out.
Sorunu gidermek için hâlâ bazı detaylara ihtiyacımız var.
- We still have some details to iron out.
Artık sadece alaylı biçimde kullanılan bazı ifadeler vardır.
- There are certain expressions which are now only used ironically.
Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
- There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
Gömleğin ütülenmesi gerekiyor.
- The shirt needs ironing.
Tom elbiselerini ütüledi.
- Tom ironed his clothes.
O onun gömleklerini ütüledi.
- She ironed his shirts.
Mary ütülemeyi bitirdikten sonra ütüyü kapattı ve fişini çekti sonra soğuması için kendi haline bıraktı.
- When she was finished ironing, Mary switched off the iron and unplugged it, then left it alone for a while to let it cool.
Sevgilim, endişe etme. Döndüğünde her şey hazır olacak - Bulaşıklar, ütüleme, her şey... Güzel bir banyo yapmaktan ve kendini kurulamaktan başka bir şey yapmak zorunda kalmayacaksın.
- Dear, don't worry. When you get back everything'll be done—the dishes, the ironing, everything... You won't have to do anything other than take a nice bath and slip yourself under the covers.
Artık sadece alaylı biçimde kullanılan bazı ifadeler vardır.
- There are certain expressions which are now only used ironically.
He held on with an iron grip.
Josef Stalin ruled the Soviet Union with an iron fist..
iron gray colour:.
Reverend Harris ran Clerkebury with an iron hand and an abiding sense of fairness.
That shirt still has a few more wrinkles to iron out.
Let's just sit down and iron out an agreement on this issue.
I really should make a start on the ironing soon.
... The rusted iron collects on the sea floor. ...
... talking about iron lungs. Polio was this horrible disease and there were people saying ...