intoxicated; drunk

listen to the pronunciation of intoxicated; drunk
الإنجليزية - التركية

تعريف intoxicated; drunk في الإنجليزية التركية القاموس.

tight
tedariki güç
tight
sıkı gerilmiş kesat
tight
zorluk çeken
boiled
haşlanmak
crocked
(Argo) kafası dumanlı
crocked
(Argo) çakırkeyif
tight
zor elde edilir
tight
kısmık
crocked
sarhoş
tight
(pul) zor elde edilir
tight
sıkı

Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım. - I always tie my shoes tightly before I go jogging.

O, kolumu sıkıca kavradı. - She gripped my arm tightly.

boiled
Kaynatılmış, kaynamış
boiled
kaynat

Sadece yeteri kadar kaynatılır. - It is boiled just enough.

Tom bana birkaç yumurta kaynattı. - Tom boiled me some eggs.

boiled
{s} kaynamış

Öğle yemeği için biraz ekmek ve bir kaynamış yumurta yedim. - I ate some bread and a boiled egg for lunch.

Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı? - How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?

boiled
{s} haşlanmış

Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır. - A bento is a small meal made of boiled rice and seaweed, that is sold in cheap wooden boxes.

Ben haşlanmış soğana dayanamam. - I can't stand boiled onions!

tight
dili müşkül
tight
{s} sızdırmaz
tight
{s} kısa ve özlü
الإنجليزية - الإنجليزية
boiled
crocked
tight
intoxicated; drunk
المفضلات