الإنجليزية - التركية
تعريف interrupted, bothered; worried, concerned في الإنجليزية التركية القاموس.
- disturbed
- rahatsız
Gürültü, benim uykumu rahatsız etti.
-The noise disturbed my sleep.
Mike rahatsız edilmemesini rica etti.
-Mike asked that he not be disturbed.
- disturbed
- {f} rahatsız et
Gürültü, benim uykumu rahatsız etti.
-The noise disturbed my sleep.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
-I'm sorry to have disturbed you.
- disturbed
- (sıfat) rahatsız
- disturbed
- {s} (ruhen/aklen) dengesiz
- disturbed
- rahatsız olmak
- disturbed
- huylanmak
- disturbed
- örselenmiş
- disturbed
- rahatsız edilen
- disturbed
- rahatsız edilmiş
- disturbed
- huzursuz
- disturbed
- boz/rahatsız et
- disturbed
- {f} rahatsız et: adj.rahat
- disturbed
- {f} rahatsız et: adj.rahatsız
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف interrupted, bothered; worried, concerned في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} disturbed
interrupted, bothered; worried, concerned
الواصلة
interrupted, bothered; worried, con·cernedالنطق
Resimler
المفضلات