O, ilgili görünmüyordu.
- She didn't seem interested.
O, müzikle çok ilgilidir.
- She's very interested in music.
Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
- Magdalena is interested in geography.
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
- I'm always interested in reading his column.
Onlar yüzme ile ilgililer.
- They're interested in swimming.
Fadıl, İslam ile ilgili hale geldi.
- Fadil became interested in Islam.
Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
- Magdalena is interested in geography.
Piotr futbola meraklıdır.
- Piotr is interested in soccer.
Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu.
- I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.
Seni ilgilendiren bir şey var mı?
- Is there something that interested you?
I'm interested in playing volleball. Voleybolla ilgileniyorum.
I'm very interested in going to see that play.