interest; affect, involve; worry

listen to the pronunciation of interest; affect, involve; worry
الإنجليزية - التركية

تعريف interest; affect, involve; worry في الإنجليزية التركية القاموس.

concern
{i} alâka
concern
{i} (birini) ilgilendiren şey: It's one of our major concerns. Bizi en çok ilgilendiren şeylerden biri
concern
{i} ilgi: I understand the reason for
concern
{i} tasa

Bu ürün güvenlik için en yüksek kaygı ile tasarlanmıştır. - This product has been designed with the highest concern for safety.

concern
{i} kuruluş
concern
{f} karışmak
concern
{f} ilişkisi olmak
concern
(Kanun) ticari işletme
concern
(Kanun) iktisadi teşebbüs
concern
alakalandırmak
concern
taalluk etmek
concern
(Ticaret) ekonomik girişim
concern
ilgili olmak
concern
aidiyet
concern
(Kanun) ticari teşebbüs
concern
kaygı

O benim yegane kaygım. - That's my sole concern.

En büyük kaygı ücret. - The biggest concern is cost.

concern
ilgilendirmek
concern

Bildiği kadarıyla işler yolunda gidiyordu. - So far as he was concerned, things were going well.

Özel işlere karışmayın. - Don't interfere in private concerns.

concern
şirket
concern
ucu dokunmak
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} concern
interest; affect, involve; worry
المفضلات