Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
- Tom and Bill arrived at the conclusion independently of each other.
Tom bağımsız olarak zengin.
- Tom is independently wealthy.
Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.
- The treaty made Texas independent.
Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
- Those young men are independent of their parents.
Ben daha özgür olmak istiyorum.
- I want to be more independent.
O, akıllı ve özgür bir kız.
- She's a smart and independent girl.
Tom çok başına buyruktu.
- Tom was very independent.
Oğlum her zaman çok başına buyruktu.
- My son has always been very independent.
Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.
- Teenagers want to be independent of their parents.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
- John wanted to be completely independent of his family.
I'm independently wealthy, so I'm not in the pay of any particular group or industry, Mr. Williams said.
... independently of operating system versions. ...