O, inanılmaz bir hikaye.
- That's an incredible story.
Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most incredible experiences of my life.
Tom harika bir iş yaptı.
- Tom did a fabulous job.
Onun kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum.
- I think that's absolutely fabulous.
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
- The unicorn is a fabulous monster.
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
Sen gerçekten olağanüstüsün.
- You're really incredible.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
- That story is too incredible to be true.
... and an incredible memory. ...
... this incredible discovery, this is light. That's what light is. It doesn't by accident ...