inclosed; confined

listen to the pronunciation of inclosed; confined
الإنجليزية - التركية

تعريف inclosed; confined في الإنجليزية التركية القاموس.

included
(Dilbilim) bağımlı
included
içerilen
included
(Bilgisayar) içeriği
included
dahil

Teslimat fiyata dahil değildir. - Delivery is not included in the price.

O benim arkadaşlarımın arasında dahildir. - He is included among my friends.

included
{f} içer

Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu. - The exam included mathematics, physics and chemistry.

Geçit töreni altı tane bando içeriyordu. - The parade included six marching bands.

included
{f} dahil et

Genç çift Şükran Günü konuklarının arasına anne babalarını dahil etti. - The young couple included their parents among their Thanksgiving guests.

included
dahil et/kapsa
included
{f} dahil et: adj.dahil
included
{s} içinde

Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk. - We are all witnessed the unlucky incident included Tom.

included
{f} içer: adj.dahil
الإنجليزية - الإنجليزية
included
inclosed; confined
المفضلات