in every case

listen to the pronunciation of in every case
الإنجليزية - التركية
her durumda
in case
takdirde: In case it's necessary, I can work late. Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
eğer diye
in case
ihtimaline karşı

Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al. - Take your coat in case it rains.

Onlar yollarını kaybetme ihtimaline karşı yanlarında bir harita taşıdılar. - They carried a map with them in case they should lose their way.

in case
(Fiili Deyim ) -dığı takdirde
in case
takdirde

Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız. - You'll have to take his place in case he can't come.

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

in case
ise
in case
diye

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur. - Always keep a bucket of water handy, in case of fire.

Beni aramak istersin diye telefonumu bırakacağım. - I'll leave my number in case you want to call me.

in case
şayet
in case
-sı halinde
in case
-sı durumunda
in case
durumunda

Yangın durumunda, 119'u çevir. - In case of fire, dial 119.

Yangın durumunda bu camı kır. - Break this glass in case of fire.

in case
takdirde: - İ can work late in case it's necessary.Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
olur diye, ...-ir diye
in case
dolayısıyla
in case
vuku halinde
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف in every case في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

in case
In the event; should there be a need

In case of emergency, break glass.

in case
by chance that, if
in case
if there happens to be need; "in case of trouble call 911"; "I have money, just in case"
in case
if there happens to be need; "in case of trouble call 911"; "I have money, just in case
in every case

    الواصلة

    in eve·ry case

    التركية النطق

    în evri keys

    النطق

    /ən ˈevrē ˈkās/ /ɪn ˈɛvriː ˈkeɪs/

    فيديوهات

    ... They're convinced that they approach every case the same. ...
المفضلات