تعريف in a obvious manner; clearly apparent في الإنجليزية التركية القاموس.
- obviously
- açıkça
Mantık açıkça senin güçlü noktandır.
-Logic is obviously your strong point.
Açıkçası, o suçlanacak.
-Obviously, he is to blame.
- obviously
- apaçık
Sosyal hizmetleri aramak zorunda kaldık. Bu apaçık bir çocuk ihmali olayıydı.
-We had to call in social services. This was obviously a case of child neglect.
Bir şey apaçık yanlış.
-Something's obviously wrong.
- obviously
- açikça
- obviously
- açıkçası
Tom açıkçası bilmiyor.
-Tom obviously doesn't know.
Açıkçası , o, o tür bir insan değil.
-Obviously, he's not that kind of person.
- obviously
- belli ki
Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.
-Tom obviously doesn't like Mary.
Belli ki yalan söylüyor.
-Obviously, he is lying.
- obviously
- besbelli
Tom besbelli bir şey hakkında üzgün.
-Tom is obviously upset about something.
Tom besbelli üzgündü.
-Tom was obviously upset.
- obviously
- açık olarak
Hatalar açık olarak yapıldı.
-Mistakes have obviously been made.
- obviously
- z. besbelli, apaçık: This one's obviously the best. En iyisinin bu olduğu apaçık
المصطلحات ذات الصلة
تعريف in a obvious manner; clearly apparent في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- obviously