Kağıt torbaları tekrar tekrar kullanmalısın.
- You should use the paper bags again and again.
O tekrar tekrar denedi, ancak başarılı olamadı.
- He tried again and again, but didn't succeed.
Tom devamlı olarak pasta yiyor.
- Tom continually eats cake.
O, mektubunu defalarca okudu.
- She read his letter again and again.
O, ona defalarca vurdu.
- She hit him again and again.
İnsanlar, bunun farkında olsun veya olmasın, sürekli mutluluk ararlar.
- Human beings, whether they realise it or not, continually seek happiness.
O kötü huylu oldu, sürekli karısının yemeklerini eleştirdi ve midesindeki bir ağrıdan şikâyet etti.
- He became bad-tempered, continually criticized his wife's cooking and complained of a pain in his stomach.
Eğer evren yıldızlarla doluysa, neden onların ışığı sürekli olarak tüm evreni aydınlatmıyor?
- If the universe is full of stars, why doesn't their light continually light up the entire sky?
Termosfer içinde sıcaklıklar sürekli olarak 1.000 derece Celsius'un hayli ötesine yükselir.
- Within the thermosphere, temperatures rise continually to well beyond 1,000 degrees C.
Tom devamlı olarak pasta yiyor.
- Tom continually eats cake.
He read the article over and over again.
- Er las den Artikel immer wieder.
I've warned you over and over again not to do it.
- Ich habe euch immer wieder gewarnt, es nicht zu tun.