Tekrar tekrar denedim.
- I tried again and again.
O tekrar tekrar kapıyı çaldı, ama cevap yoktu.
- He knocked at the door again and again, but there was no answer.
Tom devamlı olarak pasta yiyor.
- Tom continually eats cake.
O, ona defalarca vurdu.
- She hit him again and again.
O, mektubunu defalarca okudu.
- She read his letter again and again.
O sürekli olarak para kalmadığından şikayet ediyordu.
- She complained continually that there was no money left.
O kötü huylu oldu, sürekli karısının yemeklerini eleştirdi ve midesindeki bir ağrıdan şikâyet etti.
- He became bad-tempered, continually criticized his wife's cooking and complained of a pain in his stomach.
Solucan gübresi sürekli olarak toprağı zenginleştirir.
- Worm castings continually enrich the soil.
O sürekli olarak para kalmadığından şikayet ediyordu.
- She complained continually that there was no money left.
Tom devamlı olarak pasta yiyor.
- Tom continually eats cake.
He read the article over and over again.
- Er las den Artikel immer wieder.
I've warned you over and over again not to do it.
- Ich habe euch immer wieder gewarnt, es nicht zu tun.