ilme

listen to the pronunciation of ilme
التركية - الإنجليزية
province
tying (one thing) loosely to (another)
loop
touching; hitting; landing on (someone, something)
basting (one piece of cloth) to (another)
knot (in the fabric of a carpet)
basting stitch
knotting (strands of wool) (while weaving a rug)
impulsion
sciential
ilmek
knot
ilim
science
ilmek
loop
ilim
education
ilmek
{i} noose
ilim
discipline
ilmek
touch
ilmek
bow
ilmek
(Astronomi) epicycle
ilmek
(Tekstil) knitting
ilim
enlightenment
ilmek
slipknot
ilmek
slip knot
ilim
letter
ilim
scientific study of knowledge, study based on a scientific method: Bu neticeye ilim yoluyla vardım. I reached this conclusion by scientific study
ilim
theoretical knowledge, knowledge based on theory alone
ilim
branch of knowledge or study, science: fizik ilmi the science of physics. ilahiyat ilmi the science of theology. tabii ilimler the natural sciences
ilim
wisdom
ilim
learning
ilim
science bilim
ilim
lore
ilmek
thumb knot
ilmek
bowknot
ilmek
to baste (one piece of cloth) to (another), sew (one piece of cloth) loosely to (another)
ilmek
prov. to touch; to hit; to land on: Kafasına ilen taş yumurta büyüklüğündeydi. The stone which hit his head was the size of an egg. iler tutar yeri/tarafı olmamak/kalmamak
ilmek
(for someone) to be incurably ill, be a hopeless case
ilmek
(for someone) not to be fit for anything, be completely incompetent, be hopeless
ilmek
(for an action, an idea, a statement) to be completely indefensible; (for a statement) not to be true, not to hold water
ilmek
(for something) to be completely beyond repair, be shot: Bu gömleğin iler tutar yeri yok. This shirt's completely beyond repair
ilmek
stitch
ilmek
(for someone) to be incorrigible, be past helping, be a hopeless case
ilmek
loop, bow
ilmek
to knot (strands of wool), tie (strands of wool) into a knot (while weaving a rug)
ilmek
to tie (one thing) loosely to (another)
ilmek
becket
التركية - التركية
İlmek işi
Tarlanın içinde küme halinde taşlar
İlmek (II) işi
ilim
(mecaz) Ayrıntı, özellik, nitelik, hassasiyet
ilim
Bilim: "Kılıç gibi kesen ve şakırdayan mantığıyla ilmin askerleşmiş tipiydi."- P. Safa
ilim
Ayrıntı, özellik, nitelik, hassasiyet
ilim
Bilim
ilim
Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu alarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi
ilmek
Hafif bir düğüm yaparak bağlamak
ilmek
Kolay düğüm
ilmek
Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm
ilmek
Değmek, dokunmak
ilmek
Düz düğüm
ilmek
Halı dokurken düğümleri bağlamak
ilmek
Hafif düğüm yaparak bağlamak
İLİM
(Osmanlı Dönemi) Bak: İlm
İlim
(Osmanlı Dönemi) FENN
İlim
(Osmanlı Dönemi) MAYE
İlmek
din (IV)
İlmek
ilmik
ilme
المفضلات