ikram

listen to the pronunciation of ikram
التركية - الإنجليزية
treat

Tom treated himself to a large dish of ice cream. - Tom kendine büyük bir tabak dondurma ikram etti.

She treated each of us to an ice cream. - O, her birimize bir dondurma ikram etti.

offering or giving (food, drink, cigarettes, etc.) to (a guest)
treating with respect and honour; gift, kindness; discount, reduction
gift
reduction
kindness
(Ticaret) rebate
discount
gift, present
reduction in price
treating (someone) very hospitably, great hospitality
offering or giving (something)
ikram etmek
treat
ikram etmek
offer
ikram etme
entreating
ikram etmek
treat to
ikram etmek
help somebody to something
ikram etmek
discount
ikram etmek
entertain
ikram etmek
show honour to
ikram servisi
(Havacılık) catering
ikram edilmek
be treated to smth
ikram edilmiş
entreated
ikram etmek
spring
ikram etmek
1. to offer or give (food, drink, cigarettes, etc.) to (a guest). 2. to treat (someone) very hospitably. 3. to offer or give (someone) (something). 4. to reduce the price by (a specified amount); to reduce the price for (someone) by (a specified amount): Sana iki bin lira ikram ederim. I'll reduce the price for you by two thousand liras
ikram etmek
help smb. to smth
ikram etmek
a) to show honour to b) to offer, to treat to c) to discount
ikram hizmeti
complementary food and drink
ikram servis sanayi
catering industry
ikram servis ticareti
catering trade
ikram servisi yapan kişi veya kuruluş
caterer
ikram servisi yapma
catering
ikram etmek
proffer
Fukarayı bir kahve ile savarsın zengine ne ikram edem şaşarsın
(Atasözü) The poor are slighted, the rich are courted
izazü ikram
respect and entertaining
izzet ü ikram entertaining
(someone) royally
size bir içki ikram edebilir miyim
May I offer you a drink
التركية - التركية
Bir şeyi armağan olarak verme, sunma
Konuğu ağırlama
Sunulan şey
Alışverişte satıcının alıcıya yaptığı indirim
Bir şeyi armağan olarak verme, sunma: "Üstat, bunların ikram olduğunun farkında değildi."- Ç. Altan
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) İltifat olarak bir şeyler vermek
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) Hesap dışı verilen şey veya yapılan indirme, tenzilât
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) Bağış
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) Allah'ın lütfu ve ihsanı.(İkramın izharı, yani Allah'ın lütfu ve ihsanı olan ikramın izharı tahdis-i nimettir. İnsanın nefsi, Allah'ın lütfunu kendine isnad etmez. Çünkü kesbinin medhali yoktur.)
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) Ağırlamak. Hürmet etmek. Saygı göstermek
ikram etmek
Fiyatta indirim yapmak
ikram etmek
bir şeyle ağırlamak, (konuğa) bir şey sunmak
zülcelâl-i vel-ikrâm
(Adlar, İsimler) Hem azamet, hem de fazl-u kerem sâhibi olan Allah
ikram
المفضلات