icbâr

listen to the pronunciation of icbâr
التركية - الإنجليزية
compulsion zorlama
constraint
duress
icbar etmek
to compel, force, coerce, constrain (someone) to (do something)
icbar etmek
to compel, to constrain zorlamak
التركية - التركية
(Cebir kelimesinden) Zorlama, zorunda bırakma
Zorlama, zorunda bırakma
(Osmanlı Dönemi) zoraki,. zorlama
İCBAR
(Osmanlı Dönemi) Zor. Zorlama. Cebretmek
icbar etmek
Birine istemediği bir işi zorla yaptırmak, zorlamak, zorunda bırakmak
İCBAR ETME
(Hukuk) Zorlama
icbâr
المفضلات