ibret

listen to the pronunciation of ibret
التركية - الإنجليزية
التركية - التركية
Yanlış, kötü davranışlardan sakınmayı sağlayan olgu veya bu gibi olgulardan alınması gereken sonuç, ders
(Osmanlı Dönemi) uyanıklığa sebep olan ders; çok çirkin ve düşündürücü; tuhaf, acayip
Aleksan Sarrafyan'ın 1872 yılında istanbul'da çıkardığı gazete
Yanlış, kötü davranışlardan sakınmayı sağlayan olgu veya bu gibi olgulardan alınması gereken sonuç, ders: "Gören göze ibret vardır her şeyde."- Âşık Veysel. Çirkin, kötü, acayip
Çirkin, kötü, acayip
Alınması gereken ders
İBRET
(Osmanlı Dönemi) Uyanıklığa sebeb olan ders
İBRET
(Osmanlı Dönemi) Çok çirkin ve düşündürücü
İBRET
(Osmanlı Dönemi) Tuhaf, acâyip
ibret-i âlem
Herkese ders niteliğinde yanlış, kötü davranışlardan sakınmayı sağlayan olgu veya bu gibi olgulardan alınması gereken sonuç
ibret-i âlem olsun diye
Başkalarına ders/örnek olsun diye
ibret olmak
Ders olmak
İbret
(Osmanlı Dönemi) NEKÂL
ibret
المفضلات