i̇lçe

listen to the pronunciation of i̇lçe
التركية - الإنجليزية

تعريف i̇lçe في التركية الإنجليزية القاموس.

ilçe
district

This is a map of Toyono district . - Bu Toyono ilçesinin bir haritası.

That district is no longer a safe place to live in. - Bu ilçe yaşamak için güvenli bir yer değil artık.

ilçe
county

This is the best school in the county. - Bu, ilçedeki en iyi okuldur.

His parents live in the main county town. - Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.

ilçe
town

His parents live in the main county town. - Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.

ilçe
(Bilgisayar) state/province
ilçe
commune
ilçe
city

New York City has five boroughs. - New York kentinin beş tane ilçesi vardır.

ilçe
shire
ilçe
borough

New York City has five boroughs. - New York kentinin beş tane ilçesi vardır.

Manhattan is the best-known borough in New York. - Manhattan New York'ta en iyi bilinen ilçedir.

ilçe
(administrative) district (within an il)
ilçe
district, county; commune
abd ilçe
county
il/ilçe
(Bilgisayar) state/province
il/ilçe
(Bilgisayar) city/state
semt/ilçe
(Bilgisayar) city
ilçeler
Districts
bağımsız idare edilen ilçe
county borough
bağımsız idare edilen ilçe
county corporate
ilçe
oblast
ilçe
riding
ilçe belediye planı
(Politika, Siyaset) county-mayor plan
ilçe merkezi
county town

His parents live in the main county town. - Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.

ilçe olmak
become a town
ilçe yönetici planı
(Politika, Siyaset) county-manager plan
ilçe yönetimi
(Politika, Siyaset) provincial government
verilen ilçe
(Bilgisayar) issued state
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) t. İdarî bakımdan vilâyetten sonra gelen yer. Kaza. Kaymakamlık
ilçe
Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza
ilçe
Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza: "Ankara'nın bir ilçesinde bir yazıhane açtığını duydum sonradan."- Ç. Altan
i̇lçe
المفضلات