i̇hya

listen to the pronunciation of i̇hya
التركية - الإنجليزية

تعريف i̇hya في التركية الإنجليزية القاموس.

ihya
revivification, restoring (someone, something) to life, reanimation
ihya
pleasing (someone) greatly, delighting
ihya
Islam spending (a night) in prayer and worship
ihya
vivification, revitalization
ihya
causing (something) to thrive, making (something) prosperous
ihya
building, establishing (a building or an institution)
ihya
restoration, repairing (of a building)
ihya
vivification, endowing with life, animation
ihya
reviving, restoring to vigor, reinvigoration, revitalization, rejuvenation
ihya
(Kanun) betterment
ihya
recovering
imar ve ihya
(Kanun) improvement
imar ve ihya etme
(Kanun) amelioration
imar ve ihya etmek
(Kanun) ameliorate
ihya etmek
bring good fortune
ihya etmek
invigorate, enliven
ihya etmek
enliven
ihya etmek
a) to invigorate, to enliven b) to bring good fortune
ihya etmek
bring to life
ihya etmek
revive
ihya etmek
1. to revive, restore (something) to vigor, reinvigorate, revitalize, rejuvenate. 2. to please (someone) greatly, delight. 3. to cause (something) to thrive, make (something) prosperous. 4. to restore, repair (a building). 5. to build, establish (a building or an institution). 6. Islam to spend (a night) praying and worshiping. 7. to revivify, restore (someone, something) to life, reanimate. 8. to vivify, endow (someone, something) with life, animate
ihya etmek
revivify
ihya olmak
be fortunate
ihya olmak
1. to be revived, be restored to vigor, be reinvigorated, be revitalized, be rejuvenated. 2. to be pleased greatly, be delighted. 3. to be made to thrive, be made prosperous. 4. (for a building) to be restored, be repaired. 5. (for a building or an institution) to be built, be established. 6. to be revivified, be restored to life, be reanimated. 7. to be vivified, be endowed with life, be animated
ihya olmak
be very happy
ihya olmak
to be fortunate
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Gece de uyumayıp çalışmak veya ibâdetle vakit geçirmek.(İnsan der: "Çürümüş kemikleri kim diriltecek?" Sen, de: "Kim onları bidayeten inşâ edip hayat vermiş ise o diriltecek." S.) (Bak: Hayat)
(Osmanlı Dönemi) Diriltmek. Yeniden hayata kavuşturmak. Canlandırmak. Şenlendirmek. Uyandırmak
(Hukuk) Diriltme, yeniden canlandırma; araziyi tarıma elverişli duruma getirme
ihya
Çok iyi duruma getirme, geliştirme, güçlendirme
ihya
Canlandırma, diriltme
ihya
Yeni bir güç, umut, erinç verme
ihya
Umut verme
ihya
Yeniden canlandırma, diriltme
ihyâ
(Osmanlı Dönemi) diriltme, hayat verme
ihya etmek
Mamur bir duruma getirmek
ihya etmek
Mutluluğa kavuşturmak
ihya etmek
Canlandırmak
ihya olmak
Mutluluğa kavuşmak; daha iyi bir duruma gelmek
ihya olmak
Mamur bir duruma getirilmek
i̇hya
المفضلات