التركية - الإنجليزية
تعريف i̇fti̇har في التركية الإنجليزية القاموس.
- iftihar
- feeling proud, (laudable) pride
- iftihar
- gratification
- iftihar
- exultation
- iftihar
- pride
- iftihar
- pride and joy, source of pride
- iftihar
- boast
- iftihar etmek
- boast
- iftihar etmek
- to be proud (of), to take pride (in)
- iftihar etmek
- pride oneself
- iftihar etmek
- exult
- iftihar etmek
- to take pride (in), be proud (of)
- iftihar etmek
- take pride in
- iftihar etmek
- swell
- iftihar etmek
- pique oneself on smth
- iftihar etmek
- take a pride in
- iftihar etmek
- be proud of
- iftihar listesi
- honor roll
- medarı iftihar
- source of pride, one's pride and joy
- medarı iftihar
- source of pride, glory
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف i̇fti̇har في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Övünmek. Kendini beğenircesine kendinden ve yaptıklarından bahsetmek
- (Osmanlı Dönemi) Başkasının iyi bir hali ile sevinmek. Bak: Tahdis-i ni'met
- iftihar
- (Osmanlı Dönemi) övünme; başkasının iyi bir hâli ile sevinme
- iftihar
- Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- MEDARI İFTİHAR
- (Hukuk) İftihar nedeni, övünme vesilesi
- iftihar etmek
- Kıvanç duymak, övünmek
- iftihar listesi
- Övünç çizelgesi
- İFTİHAR MADALYASI
- (Osmanlı Dönemi) Padişaha sadakat gösterenlere, tarım ve san'atın ilerlemesine çalışanlara, yangın ve sâri hastalık anında devlet ve millete büyük hizmetleri dokunanlara verilmek üzere II. Abdülhamid'in irade-i seniyesiyle altın ve gümüşten olmak üzere çıkarılan madalya. (1886 ve 1887) Madalyanın ön yüzünde yukarı kısmında şualar içinde tuğra ve alt kısmında Osmanlı arması; diğer yüzünde defne dalı arasında bir boş saha vardır. Buraya, madalyanın sahibi olacak şahsın adı yazılırdı. Kırmızı renkli kurdele ile göğsün sol tar