Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
- İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
As businesses failed, workers lost their jobs.
- İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
Our employees are working around the clock to fix the damage caused by the ice storm.
- İşçilerimiz buz fırtınasının neden olduğu hasarı onarmak için gece gündüz çalışıyorlar.
Tom treats his employees generously.
- Tom işçilerine cömert davranır.
I had to make up for three other employees, who were laid off yesterday.
- Dün işten atılan diğer üç işçiyi tazmin etmek zorunda kaldım.
They consider him their best employee.
- Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar.
General Motors laid off 76,000 workers.
- General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
A bad workman always blames his tools.
- Kötü bir işçi her zaman aletlerini suçlar.
These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
- Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
It's important to unite as many workers as possible.
- Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
We saw laborers blasting rocks.
- Kayaları patlatan işçiler gördük.
The laborers are murmuring against their working conditions.
- İşçiler çalışma şartlarına karşı söyleniyorlar.
He's a labourer on a riverboat.
- O bir nehir botunda bir işçidir.
Tom used to be our handyman.
- Tom bizim hünerli işçimizdi.
Tom is a real handyman.
- Tom gerçek bir becerikli işçi.
These workmen are constructing a road.
- Bu işçiler bir yol inşa ediyorlar.
Here is a sample of the work of one of our workmen.
- İşte bizim işçilerden birinin işinin bir örneği.