hulul

listen to the pronunciation of hulul
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Fiz: Mesamatı olan bir perde ile ayrılan iki akıcı cisimde mevcut bazı maddelerin birinden diğerine geçmesi hâdisesi ki, barsaklarda olan imtisas bu tarzdadır
(Osmanlı Dönemi) Bir menzile inmek
(Osmanlı Dönemi) Vuku' bulmak. Zuhur etmek
(Osmanlı Dönemi) Kim: Bazı akıcı cisimlerin vücud mesâmâtından kolaylıkla geçebilmesi ve bu esâsa dayanan kimya tahlil usulü
(Osmanlı Dönemi) Gelip çatmak
(Osmanlı Dönemi) Halletmek
(Osmanlı Dönemi) Birinin veya birkaç kimsenin sevgi veya itimadını kazanmak, içlerine onlardan görünüp girmek
(Osmanlı Dönemi) Girme. Dâhil olma. İçine gizlice giriş
Tasavvufta, Allah'ın maddasel ve bedensel kuluyla birleşerek tekleşmesi
Gelip çatma, girme
(Osmanlı Dönemi) ZUHUR