الإنجليزية - التركية
تعريف homosexual or arousing homosexual desires في الإنجليزية التركية القاموس.
- gay
- {s} canlı
- gay
- {s} canlı, parlak ve güzel (renk); parlak ve güzel renkli
- gay
- {s} homoseksüel
Heteroseksüel misin yoksa homoseksüel mi? Ben heteroseksüelim.
-Are you straight or gay? I'm straight.
- gay
- {i} eşcinsel
Onun eşcinsel olduğunu sanmıyorum. O evli ve üç tane çocuğu var.
-I don't think he's gay. He's married and has three children.
Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.
-I am not gay, but my boyfriend is.
- gay
- (Sosyoloji, Toplumbilim) gay
- gay
- argo ibne
- gay
- {s} şen
- gay
- ibne
- gay
- sevici
- gay
- mutlu
- gay
- neşeli
- gay
- homoseksüel/canlı/mutlu
- gay
- {s} utanmaz
- gay
- gayetygaiety
- gay
- sefih
- gay
- gaylyneşeyle
- gay
- (sıfat) homoseksüel, eşcinsel, neşeli, keyifli, şen, canlı, hoppa, hovarda, pasaklı, utanmaz, yüzsüz
- gay
- gaynessneşe
المصطلحات ذات الصلة
homosexual or arousing homosexual desires
الواصلة
ho·mo·sex·u·al or a·rous·ing ho·mo·sex·u·al desiresالتركية النطق
hōmōsekşıwıl ır ırauzîng hōmōsekşıwıl dîzayırzالنطق
/ˌhōmōˈseksʜəwəl ər ərˈouzəɴɢ ˌhōmōˈseksʜəwəl dəˈzīərz/ /ˌhoʊmoʊˈsɛkʃəwəl ɜr ɜrˈaʊzɪŋ ˌhoʊmoʊˈsɛkʃəwəl dɪˈzaɪɜrz/
Resimler
المفضلات