hinwirken

listen to the pronunciation of hinwirken
ألمانية - التركية
s. hinarbeiten
الإنجليزية - التركية

تعريف hinwirken في الإنجليزية التركية القاموس.

encourage
{f} cesaretlendirmek

Birbirimizi cesaretlendirmek zorundayız. - We have to encourage each other.

encourage
yüreklendirmek
encourage
{f} teşvik etmek

Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir. - One way to lower the number of errors in the Tatoeba Corpus would be to encourage people to only translate into their native languages.

Tom'u kendi ev ödevini erkenden yapması için teşvik etmek isteyebilirsin. - You might want to encourage Tom to do his own homework early.

encourage
{f} özendirmek
encourage
{f} cesaret vermek
encourage
{f} desteklemek
encourage
kızıştırmak
encourage
isteklendirmek
encourage
cesaretlendir

O, haber tarafından cesaretlendirildi. - She was encouraged by the news.

Tom, tekrar denemesi için Mary'yi cesaretlendirdi. - Tom encouraged Mary to try again.

encourage
teşvik etme

Hiç kimse onu teşvik etmedi. - No one encouraged him.

Tekrar denemesi için onu teşvik etmelisin. - You must encourage him to try again.

encourage
teşci etmek
encourage
{f} korumak
encourage
himaye etmek
encourage
himaye etme