hele bir

listen to the pronunciation of hele bir
التركية - الإنجليزية
1. Just let ...!: Hele bir gelmesin! Just let him not come! Hele bir denesin! Just let her try! 2. Just .../If only ... (used with a verb in the imperative or subjunctive): Hele bir kitabımı bitireyim, o zaman konuşuruz. Just let me finish my book and then we'll talk. Hele hava iyice bir kararsın, o zaman sıvışacağız. Let's let it get good and dark and then we'll sneak out
hele bir
المفضلات