We are faced with new kinds of diseases.
 - Biz yeni tür hastalıklarla karşı karşıyayız.
He is suffering from an aggravated disease.
 - O, ağır bir hastalıktan acı çekiyor.
Sickness kept me from attending the party.
 - Hastalık partiye katılmamı engelledi.
She is absent because of sickness.
 - O, hastalıktan dolayı mevcut değil.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
 - Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
I could not go to the party because of illness.
 - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
I had to have my brother help me with my homework due to illness.
 - Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım.
I could not go to the party because of illness.
 - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
Tom is a pathological liar.
 - Tom hastalık düzeyinde bir yalancıdır.
Spring fever is not a disease.
 - Bahar yorgunluğu bir hastalık değildir.
Fever indicates sickness.
 - Ateş hastalık gösterir.