Senden oldukça memnunum.
 - I am pretty pleased with you.
Seninle tanıştığıma memnun oldum.
 - I'm pleased to meet you.
Seni memnun ettim, değil mi?
 - I pleased you, right?
Oyun izleyiciyi memnun etti.
 - The play pleased the audience.
Tom keyifli görünmüyordu.
 - Tom didn't look pleased.
Tom çok keyifli olacak.
 - Tom will be so pleased.
Ben senin hoşnut olacağını düşündüm.
 - I thought you'd be pleased.
Ben senin hoşnut olmandan memnunum.
 - I'm glad you're pleased.