handwriting; chirography

listen to the pronunciation of handwriting; chirography
الإنجليزية - التركية

تعريف handwriting; chirography في الإنجليزية التركية القاموس.

writing
yazım

Konuşmam ve dinlemem, yazım kadar iyi değildir. - My speaking and listening are not as good as my writing.

Benim yazım, konuşmamdan daha iyidir. - My writing is better than my speaking.

writing
yazı

Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir. - You really should get this agreement down in writing.

O şimdi bir mektup yazıyor. - She is writing a letter now.

writing
hat

İngilizce yazarken, nadiren hata yapar. - When writing English, she rarely makes a mistake.

O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı. - Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.

writing
(Bilgisayar) yazıyor

Taro, dönem ödevi yazıyor. - Taro is writing a term paper.

Bir mektup yazıyorum. - I'm writing a letter.

writing
yazarak

Tom günün çoğunu yerel bir dergi için bir makale yazarak geçirdi. - Tom spent the better part of the day writing an article for a local magazine.

O yazarak hayatını kazanır. - He earns his living by writing.

writing
yazılı eser

Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı. - There were a lot of writings about homosexuality.

writing
(Bilgisayar) yazılıyor
writing
{f} yaz

O şimdi bir mektup yazıyor. - She is writing a letter now.

Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi. - Ann has just finished writing her report.

writing
yazarlık

Tom son üç yıldır yaratıcı yazarlık eğitimi veriyor. - Tom has been teaching creative writing for the past three years.

writing
telif
writing
sumen
writing
the writing on the wall tehlike belirtisi
writing
{i} kitap

Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. . - The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it.

O şimdi bir kitap yazıyor. - He's writing a book now.

writing
eser

Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı. - There were a lot of writings about homosexuality.

writing
tahrir
writing
Yazılan
writing
writing pad bloknot
writing
{i} yazı yazma

Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır. - Photography is writing with light.

Yazı yazmaktan usandım. - I'm tired of writing.

الإنجليزية - الإنجليزية
writing